Fakültelerimizin ve enstitülerimizin elde ettiği uluslararası başarılarla “Asırlardır öncü” kimliğimizi her geçen gün biraz daha pekiştiriyoruz. Maden Fakültemiz de başarılarıyla dünya çapında ses getiren en önemli fakültelerimizden biri olarak görülüyor.
Fakültemizin başarılarını, Maden Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Orhan Kural, Maden Fakültesi Bölüm Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Cemal Balcı ve aynı fakültede görev yapan öğretim üyemiz Doç. Dr. Abdullah Fişne ile konuştuk.
Maden Fakültesi’nin yapılan çalışmalarla son dönemde başarısını daha da artırmasında; öğrencilerle sıkça yapılan teknik geziler, staj süreçlerinin takibine getirilen yenilikler sayesinde daha verimli bir staj dönemi geçirilmesi ve bitirme ödevlerinin değerlendirilmesi konusunda Türkiye’de özel komite kuran tek fakülte olması önemli bir rol oynuyor.
Maden Fakültemiz, yaptığı uluslararası anlaşmalarla da adından söz ettiriyor. Fakülte günümüzde, yeraltı zenginlikleri bakımından oldukça önemli bir yere sahip Endonezya’ya bağlı Açe Sultanlığı’ndan Kanada’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyaya yayılan birçok ülkeyle anlaşmalar yapıyor. Sadece projelerle sınırlı olmayan bu anlaşmalar yoluyla, fakültemize yurt dışından çok sayıda öğrenci de geliyor. Çoğunluğu Avrupa ülkeleriyle olmak üzere 10 ila 15 arası uluslararası anlaşması olan fakültemiz, uzun bir süredir yurt dışından akademisyenlerin de gelerek kendilerini geliştirdiği bir yer olarak göze çarpıyor. Çok sayıda akademisyenin ve doktora öğrencilerinin fakültemize geldiği ülkeler arasında; Kanada, Yunanistan, İran ve İtalya gibi ülkeler bulunuyor.
Madenciliğin uluslararası araştırma ve geliştirme merkezi
Maden fakültemiz son yıllarda uluslararası kimliğini daha da geliştirdi ve laboratuvarları Avrupa Altyapıları Destekleme Sistemi’ne seçildi. Bunun sonuçları da kısa sürede alınmaya başlandı, uluslararası standartlardaki laboratuvarlarda üniversitemizin en yüksek döner sermayeli projesi gerçekleştirildi.
İTÜ Maden Fakültesi’nin laboratuvarları sadece uluslararası projeler için iyi bir altyapı sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda yeni cihaz geliştirme noktasında da yeterliğini kanıtlıyor. Prof. Dr. Orhan Kural bu konuda: “Okyanus tabanındaki madenleri kazıyıp ayırmak için hazırlanan bir çalışma kapsamında yurt dışından gelen bir ekip bizden destek talep etti. Proje için 1600 metre derinlikte ve 160 bar basınç altında çalışan bir makine gerekiyordu. İTÜ Maden Fakültesi olarak bu donanımda bir makine geliştirdik ve cihazın ana tasarım parametrelerini biz belirledik.” diyerek, fakülte laboratuvarlarının başarısını ortaya koyuyor. Doç. Dr. Abdullah Fişne ise tam da burada önemli bir noktaya değiniyor ve deniz altındaki yeraltı zenginliğinin karaya oranla 10 kat daha fazla olduğunu, dünyanın dörtte üçünün de su olduğu göz önüne alındığında ülkemizdeki madenciliğin su altındaki zenginliklere odaklanmasının vakti geldiğinin altını çiziyor.
Prof. Dr. Cemal Balcı ise fakültemizin hayata geçirdiği TÜBİTAK projesiyle, biri sert kaya kazılarında kullanılmak üzere iki cihaz üretmesine dikkat çekiyor. Balcı, bunlardan birinin Avusturalya’daki New South West Üniversitesi’ne ve Atina Devlet Üniversitesi’ne satılmasının önemine de değiniyor ve başarının arkasında, fakültenin sert kaya kazısı alanında dünya çapında sahip olduğu bilinirliğin büyük katkısı olduğunu söylüyor.
Diğer cihaz ise yumuşak zemin kazısı ve şehir tünelciliği üzerine yapılacak çalışmalarda kullanılmak üzere üretilmiş. Prof. Dr. Cemal Balcı, böylece fakülte laboratuvarlarının, bu iki alanda da (sert kaya kazısı ve şehir tünelciliği) aynı anda uzmanlaşarak dünyada bir ilki gerçekleştirmesinin bir gösterge olduğunu belirtiyor. Bu başarılar, doğal olarak ulusal ve uluslararası sıralamalarda da görülüyor. İTÜ Maden Fakültesi laboratuvarları yumuşak zemin kazısında Türkiye birincisi ve dünya beşincisi, sert kaya kazısında ise dünyadaki ilk beş laboratuvardan biri olarak kendini kanıtlıyor. Üniversitemizin maden fakültesinde görevli akademik kadromuz da madencilik alanındaki uluslararası dergilerden çok sayıda hakemlik talebi alıyor.
Afganistan, yeraltı zenginliklerine İTÜ Maden Fakültesi ile ulaşacak
Fakülte, proje üretkenliğinde de önemli bir mesafe aldı. Bu bağlamda Afgan maden mühendisleriyle yapılan ortak proje, fakültenin son dönemde gerçekleştirdiği en önemli projelerden biri olarak görülüyor. Fakültemiz, 11 Temmuz’da başlayan ve 11 Eylül’e kadar sürecek dönemde Afganistan’ın önde gelen maden mühendisleri, maden şirketlerinde görev yapan bazı genel müdürler ve bakanlık yetkililerinin de aralarında bulunduğu toplam 25 konuğu ağırlayacak. Dünyada ilk maden mühendisliği bölümünü açan Freiburg Üniversitesi ile yapılan iş birliğiyle gerçekleşen bu projenin önemi, Afganistan’ın madencilikteki konumundan kaynaklanıyor. Nitekim Afganistan, 1.5 milyon dolarlık yeraltı kaynaklarıyla, yeraltı zenginlikleri yönünden dünyanın en zengin ülkelerinden biri olarak görülüyor. Fakat ülkedeki istikrarsızlık, bu zenginliklerin işletilmesini engelliyor. Özellikle lityum, petrol, krom, altın ve kömür açısından zengin bir kaynağa sahip Afganistan’ın bu madenleri işletebilmesi için üniversitemiz de bu projeyle büyük bir destek veriyor. Proje kapsamında, Maden Fakültemizdeki öğretim üyelerimiz iki ay boyunca Afgan uzmanlara ders verecek ve konukların Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) ile Maden Tetkik Arama’nın (MTA) da madencilik şirketleriyle ortaklaşa düzenlenecek teknik gezilere katılımları sağlanacak.
Başarılarda öğrencilerin de payı var
Şüphesiz ki ulaşılan bu başarılarda öğrencilerin de önemli bir payı var. Fakültede hazırlanan uluslararası projelerde öğrencilerimiz de yer alıyor. Böylece hem öğrenciler eğitim aldıkları alanda uluslararası bir deneyim yaşıyor hem de uygulama yönünden kendilerini geliştiriyorlar. Öğrenciler, fakülte yönetiminde de söz sahibi, zira fakültede yönetim toplantılarına onlar da katılabiliyor. Fakülte yönetimi, araştırma görevlilerini her on günlük periyotlarla bir araya getiriyor ve alınan kararlar, bu toplantılara katılan öğrenci temsilcileri aracılığıyla öğrencilere iletiliyor.
Doç. Dr. Abdullah Fişne: “Türkiye’nin ilk ve tek maden fakültesiyiz.”
Fakültemizin böylesine büyük çaplı projeleri gerçekleştirebilme potansiyeline ulaşmasının altında doğal olarak büyük bir emek yatıyor. Ülkemizde aynı alanda eğitim veren yükseköğrenim programları arasında Türkiye’nin ilk ve tek maden fakültesi olmasıyla öne çıkan İTÜ Maden Fakültesi ayrıca Quacquarelli Symonds (QS) Dünya Üniversiteler Sıralaması’na girme başarısını da elde etti. Doç. Dr. Abdullah Fişne bu başarıyı: “Bu listede yükselmemizi sağlayan birçok etken var. Bunların arasında fakültedeki akademisyenlerin bilinirliği, buranın köklü bir üniversite olması, bunun yanı sıra Türkiye’deki ilk ve tek maden fakültesinin İTÜ’de açılması da avantajlarımız arasında yer alıyor. Fakültemizin bugün geldiği noktayı, burada geçmişte görev almış akademik kadroların yaptıklarını silip atmadan, bunların üzerine koyarak, yani birikimli bir şekilde gelişmesine borçluyuz.” sözleriyle yorumluyor.
İTÜ Maden Fakültesi’nin bugün geldiği noktayı en iyi özetleyen istatistiklerden biri de dünyada ilk 100’e giren Türkiye’deki tek fakülte olmasıyla ispatlanıyor. Fakülte bu sıralamada 60. sırada yer alarak; Princeton Üniversitesi, Queensland Üniversitesi, Berlin Üniversitesi, Norveç Üniversitesi, Oakland Üniversitesi, Münih Üniversitesi, Lyon Üniversitesi, Cape Town Üniversitesi vb. dünyanın dört bir yanında kendini kanıtlamış önemli akademik kurumları geride bırakmanın gururunu yaşıyor.
Kaynak: http://www.itu.edu.tr/haberler/2016/09/21/dunya-capinda-bir-basari-oykusu-itu-maden-fakultesi